LOADING

Hotel Queen Ada

  • Client: Umut Ülkümen
  • Location: Torba Köyü,
    Bodrum
  • Project Date: 1996
  • Architectural Design: Ersen Gürsel
  • Architects: Erol Yüksel,
    Nihal Keskintaş
  • Landscape Architecture: Gürel Akdoğan
  • Structural Engineer: Aykut Erkip
  • Construction Firm: Burhan Seçmen
  • Construction Date: 1997-1998
  • Site Area: 4050 m²
  • Construction Area: 740 m²
  • Proje Disiplini: ARCHITECTURAL
  • Proje Durumu: Completed
  • Proje Tipi: TOURISM

Queen Ada Oteli, Bodrum Torba Köyü, kilise mevkiindedir. Bodrum’un merkezine 4,5 km., havaalanına ise 35 km. mesafededir. Torba Koyu’nun batı kesiminde kıyıya paralel olarak uzanan tesisin alanı 4050 m2’dir. Denize cephesi 105 m. olan bu alanın, batı sınırında okaliptüs ve fennix ağaçları, güneyinde ise zeytinlikler ve eski kilise kalıntısı yer almaktadır. Tesisin tasarımında önemli etkisi olan bu pitoresk eski kilise kalıntısının, Bodrum yarımadasında bulunan yedi adet Ortadoks Yılki Kilisesi’nden biri olduğu bilinmektedir.

Queen Ada Oteli, toplam 22 odalı küçük bir konaklama tesisidir. Yatma ve oturma alanları iki ayrı kotta düzenlendi, yatak aksları 400×850’dir. Kapalı ve açık restoranların oturma kapasiteleri 40-60 kişiliktir. Tesisin kapalı ve açık barları, dinlenme ve çalışma odaları, küçük bir jimnastik odası ve açık yüzme havuzu vardır. Yeme-içme, çamaşırhane birimleri, donanımlı enerji sistemi ve yönetim birimlerine sahip olan tesisin toplam yapı alanı 740 m2’dir. Tesisin kullanım alanlarının donatımı ve inşaat kalitesi, özenli, sade ve yüksek teknolojik standartlara sahiptir.

Otele giriş küçük bir avlu ile belirlendi. Ekseni doğrudan denize açılan bu avlu, yatak üniteleri ile ortak kullanım alanlarını bağlayan bir açık alandır. Avlu mekanını sınırlayıcı iki ahşap saçak, aynı zamanda yatak odalarıyla, ortak kullanım alanları arasındaki doğrusal ilişkiyi de belirler. Bu ahşap saçak, aynı zamanda avluda gölgelikli bir alanın oluşmasını sağlayan bir mimari elemandır.

Yatak odaları, denize bakan taş duvarın gerisinde iki kat olarak planlandı. Restoran, dinlenme salonu ve servis barı olarak kullanılan 5.5 m. yüksekliğindeki taş yapı, kilise ile aynı doğrultuda inşa edildi. Restoranın denize açılan cephesi, etkili rüzgar yönüne kapalı olan Çamlık Burnu’na yönlendirildi. Bu yüksek mekanlı yapının içinde ahşap konstrüksiyonla bir ara kat oluşturuldu.

Bu tesisin tasarımında temel ilke, çevre ile bütünleşmesine olanak verecek yapısal özellikler taşıması oldu. Bu bağlamda, doğu-batı yönünde kıyıya paralel olarak geliştirilen ve zaman zaman içinde boşluklar bulunduran taş duvar, tesisin tasarımında özel konuma sahiptir.

Otelin karaya bakan güney cephesi günün her saatinde bol güneşli, ışıklı, denize bakan kuzey cephesi ise serinletici rüzgarlara açıktır. Yapının temel planlama konseptini bu iki farklı cephenin nitelikleri belirledi. Bu bağlamda karaya bakan cephe, bol güneşli ışığın etkisini yumuşatan malzeme ve renklendirmeyle, denize bakan cephe ise, günün her saatinde gölgelikli ve denizden gelen hava hareketlerini göğüsleyen taş duvarlarla belirginleştirildi. Taş duvarın yalın, aynı zamanda dinamik görünüşü, cephedeki ahşap cumbalarla yumuşatılmaya çalışıldı. Kıyı kesimindeki peyzaj düzenlemesi, çevre ile bütünleşmeye olanak verdi.

Taş duvarı kesen üstü kapalı, kıyıya paralel ve denize açık dik sokaklar, planlamanın kurgusunu oluşturdu. Bu sokakların örtü sistemlerinin farklı oluşu, günün değişen saatlerdeki ışıklarına göre sokakların farklı algılanmasına katkıda bulunmaktadır.

Yapıda doğal taş, ahşap, sıva ve seramik kullanıldı. Ancak bu yapı esas olarak, ahşap ve taşla yorumlanmış bir yapı olarak değerlendirilebilir.

Çağdaş mimaride çok tartışılan bir kavram olan “güncellik” bu yapıda aranmamalıdır. Ancak mimarinin temel kavramları olan “süreklilik”in ve “tartışılabilirlik”in, bu yapının künyesinde yerini aldığı söylenebilir.

Basında:
“Tarih ile Doğa Kesişti: Queen Ada”, Maison Française 08/1999, S:51 Sf:43
“Queen Ada Oteli”, Mimarlık Yıllığı 1, Mayıs 2000 / İstanbul Sf:166-170